Analitik düşünme ve karmaşık problem çözmenin temel beceriler olduğu mühendislik mesleğinde, 21. Yüzyılın beklentilerinin de eklenmesiyle, eleştirel düşünme, yaratıcılık, muhakeme-karar alma becerilerinin yanı sıra başkalarıyla koordineli çalışma, müzakere, insan yönetimi, liderlik gibi sosyal beceriler, bilişsel esneklik, yaşam boyu öğrenme gibi bireysel nitelikler önem kazanmakta. Bu nedenle, geleceğin mühendisleri sadece teknik bilgi ve beceri ile donatılmış insanlar değil, aynı zamanda insani ve sosyal boyutları kuvvetli, değişime yön verebilecek profesyoneller ve liderler olmalı. Bu bağlamda yarının yeni nesil mühendislerini yetiştirirken gereken dönüştürücü güç ve yaklaşım ise eğitmen odaklı eğitimden ziyade öğrenci-öğrenme odaklı bir anlayış.
Yerel ve uluslararası üretim ve yaşamın eşit düzeyde önemli olduğu, birbirini beslediği, sürdürülebilir topluma katkıda bulunmanın önem kazandığı, 21. Yüzyılın beklentilerinin mühendislik mesleğini ve eğitimini yeniden şekillendirmekte olduğu günümüzde, mühendislik eğitiminin uluslararası kalite güvencesine sahip olması, bir başka deyişle akreditasyonu, yükseköğretimin tüm paydaşlarına farklı katmanlarda değer ve güç katmakta.
Yükseköğretim kurumlarının iş/üretim dünyasının gereksinim ve beklentilerini karşılayan teknik ve mesleki becerilere sahip mezunlar vermek için gereken net hedefleri belirlemesinin ve ölçme-değerlendirme süreçlerini tesis etmesinin ana ekseni oluşturduğu kriterleri ve süreci vasıtasıyla ABET akreditasyonu, bir yükseköğretim programının sağlam bir mesleki eğitim altyapısına sahip, işgücüne katılmaya hazır, inovasyon ve yeni teknoloji geliştirme alanlarında liderlik edebilir ve toplum refahına ve kalkınmasına katkı sağlayabilir mezunlar vermek olduğunun bir göstergesi olmayı vaade etmekte. Kalite güvencesine sahip, akredite bir eğitimin öğrenciler, üniversiteler ve iş/üretim dünyasından oluşan ve katı sağladığımız toplumun geneline uzanan tüm yükseköğretim paydaşlarına sunduğu fark yaratan kazanımları ABET-akreditasyonu üzerinden örneklersek:
Öğrencilerin kazanımları:
ABET akreditasyonu, küresel ölçekteki iş dünyasında güvenilir bir standart olarak kabul gördüğünden, ABET akreditasyonuna sahip bir programda eğitim görüyor olmak öğrencilere aldıkları eğitimden ve edindikleri mesleki temel donanımdan emin olmalarını, ve böylece geleceğin meslek insanları olarak özgüvenlerini tesis etmelerini/geliştirmelerini sağlamakta. Öğrencilerin, akredite bir programı tercih etmeleri, kendilerine gelecekteki çalışma hayatlarına yönelik en anlamlı yatırımlardan birini yapma fırsatı sunmakta.
Eğitim programları paydaşlarının ve yükseköğretim kurumlarının kazanımları:
Yoğun hazırlık ve değerlendirme süreçlerinin ardından elde edilen kalite güvencesi ve akreditasyonun yükseköğretim programlarına ve üniversitelere sunduğu kazanımların başında ise, söz konusu süreçlerin kurumların öğrencilerini mesleklerine ve iş dünyasına hazırlarken sağlamakta oldukları eğitim-öğretim-öğrenim deneyimlerini eniyilemede kullanabilecekleri verileri ve bakış açılarını ortaya çıkarması gelmekte. Kurumların kaliteli bir eğitim sunma konusundaki kararlılıklarının ve icraatlarının bir göstergesi olan akreditasyon, eğitim-öğretimde en iyi uygulamaları teşvik etmekte ve doğası gereği sürdürülebilirliği öncelemekte.
ABET-akreditasyonu özelinde ise, sağlanan eğitimin uluslararası düzeyde kalite güvencesine sahip olduğunu, öğretim üyelerinin ve diğer iç paydaşların ölçme-değerlendirme ve sürekli iyileştirme süreçlerinde doğrudan yer aldığını, ve “öğretme girdileri”nden ziyade “öğrenme çıktıları”nın temel ölçüt olarak benimsendiğini göstermesi bakımından üniversitelerin hitap ettikleri öğrenci, yükseköğretim ve iş/üretim camialarına sundukları katkılara fark yaratan bir değer katmakta.
İş/üretim dünyası paydaşlarının ve toplumun kazanımları:
Bu kazanımların iş/üretim dünyasındaki ve toplumdaki yansımalarına ek olarak, ABET akreditasyon değerlendirme kriterlerinin üye meslek birliklerindeki profesyoneller tarafından ortaya konması ve değerlendirme sürecinde akademi, endüstri ve kamudan gelen meslek insanlarından oluşan gönüllü değerlendiricilerin görev alması, akreditasyon sürecini yükseköğretimin ana paydaşlarından olan endüstri ve iş dünyası ile doğrudan ilişkilendirmekte, bilgi ve teknolojinin hızla geliştiği ve dönüştüğü günümüzde, iş dünyasının ve toplumun gereksinimlerini ve beklentilerini akreditasyon sürecine ve mesleki eğitime doğrudan aktarma fırsatı sunmakta.
Sayılarla ABET ve Akreditasyon
ABET kar amacı gütmeyen, bağımsız, gönüllü meslek insanlarının değerlendirme süreçlerinde yer aldığı uluslararası bir akreditasyon kurumu
• uygulamalı bilimler ve doğa bilimleri (ANSAC), bilgisayar (CAC), mühendislik (EAC) ve mühendislik teknolojileri (ETAC) disiplinlerinde ön-lisans, lisans ve yüksek-lisans seviyelerinde eğitim ve derece veren yükseköğretim programlarının akreditasyonu
• 4 ana komisyon Amiral gemisi: EAC (Mühendislik Akreditasyon Komisyonu)
• 1932 / 1936 kuruluş / ilk ulusal akreditasyon (ABD’deki bazı mühendislik programları)
• 1990’lar ABD dışındaki ilk uluslararası “denklik” işlemleri
• 2021 verileriyle 41 ülkede, 850 yükseköğretim kurumunda, 4361 programın akreditasyonu
• 2200’den fazla gönüllü uzman (akademisyenler, endüstriden meslek insanları, vb.)
Ebru DÜLEKGÜRGEN
İTÜ – ABET Akreditasyon Koordinatörü
ITU IAC – Institutional Accreditation Coordinator (ABET EAC reviews)